30 Kasım 2014 Pazar

Hayalet Avcıları 30 Yaşında


90’lı yıllarda çocuk olduysanız hepinizin hayalindeki oyuncak ya bir Işın Kılıcı olmuştur ya da bir Proton Paketi. Hatırlıyorum da, ne zaman okul çantamızı sırtımıza taksak hemen aklımıza Hayalet Avcıları’nın alameti farikası sayılan bu ‘nükleer oyuncaklar’ geliverirdi. Hele bir de elimizde şemsiye benzeri bir şey varsa tamam! Anında abidik gubidik hecelerden ibaret olan İngilizcemizle jenerik müziğini mırıldanır (Huu guyu kaal? Goost bastır!!), deli danalar gibi koştururduk etrafta. İşte bu kadar hayatımızın içindeydi zamanının çok ötesindeki bu kült film. Hatta hâlâ öyle… Gösterime girdiği 7 Haziran 1984 tarihinin üzerinden bunca zaman (30 yıl!) geçmesine rağmen bugün bile her izleyişimde aynı keyfi alıyor ve esprilerine ilk kez duyuyormuş gibi gülebiliyorum. Ama bir filme klasik payesini kazandıran şey de bunlar değil midir zaten?

Ne ilginçtir ki Hayalet Avcıları bu kadar başarılı olmasını tesadüflere ve doğaçlamalara borçlu. Tabii bir de geçtiğimiz aylarda kaybettiğimiz Harold Ramis’e (toprağı bol olsun). Çünkü filmin ilk taslağı şu anki hâlinden çok çok daha farklıymış. Oldukça hayalperest biri olan Dan Aykroyd, tıpkı “Blues Brothers” gibi hem kendisinin hem de sahne arkadaşı John Belushi’nin başrolleri oynayacağı yeni bir film çekme hevesiyle başlamış filmin senaryosunu yazmaya. Aykroyd’un ilk taslağı hem zamanda hem de boyutlar arasında yolculuk edebilen ve buralarda devasa hayaletlerle savaşan “Ghost Smashers” adlı üç kişilik bir ekibin maceralarını konu alıyormuş. O dev hayaletlerden biri de Stay-Puft Marshmallow Man imiş elbette… SWAT tarzı kıyafetler giyen bu ekip; hayaletleri ‘asalarla’ avlıyor, ıssız bir arazinin ortasındaki benzin istasyonunun altında saklanıyor ve uçan, siyah bir araba kullanıyormuş. Yönetmen Ivan Reitman ana fikri beğense de filmin o zamanın imkânlarıyla çekilmesinin olanaksız olduğunu belirtmiş ve Aykroyd’u bir diğer senariste, Harold Ramis’e yönlendirmiş. Daha gerçekçi biri olan Ramis’in devreye girmesiyle birlikte filmdeki pek çok fantastik öğe yerini daha gerçekçi ve bilimsel şeylere bırakmaya başlamış. Proton paketleri, itfaiye binası, Ecto-1, Egon’un bilimsel konuşmaları ve daha pek çok şey bu şekilde ortaya çıkmış. Fakat kader orada da durmamış.

13 Kasım 2014 Perşembe

Dumbledore’un Ordusu, Quidditch Dünya Kupası Finalleri’nde Tekrar Toplanıyor

Quidditch World Cup

Dumbledore'un Ordusu Quidditch Dünya Kupası Finalleri'nde Tekrar Toplanıyor

Gelecek Postası'nın Dedikodu Yazarı Rita Skeeter'ın Kaleminden

Ünlüler vardır, bir de ünlüler vardır. Büyücülük dünyasının pek çok ünlü yüzünün Patagonya Çölü'ne kurulmuş bu tribünlere teşrif ettiğini gördük. Bakanlar ve devlet başkanları, Celestina Warbeck, Amerikanın münakaşacı büyücü müzik grubu Kırık Kanatlı Snitchler... hepsi de kalabalıkların heyecanla dalgalanmasına, birer imza alabilmek için çalkalanmasına, hatta şeref tribününe erişebilmek için insanların başlarının üzerinden Köprü Büyüleri yapmalarına neden oldu.

Ama kötü şöhretli büyücülerden oluşan malum bir çetenin (artık en parlak dönemlerindeki dinç yüzlü gençler olmamalarına rağmen hâlâ tanınabilir durumdalar) finalleri izlemek için buraya geldiği duyulduğunda kamp sahasında ve stadyumda oluşan heyecan daha önce görülen hiçbir şeye benzemiyordu. Kalabalık çılgınca koşturmaya başlarken çadırlar uçuştu ve küçük çocuklar ezildi. Hayranları, Dumbledore'un Ordusu'nun görüldüğü söylenen bölgeye dünyanın dört bir yanından akın etti. En çok da hâlâ Seçilmiş Kişi olarak adlandırdıkları adamı şöyle bir görebilmek için...

Potter ailesi ile Dumbledore'un Ordusu'nun diğer üyeleri kamp alanının VIP alanında, yani kuvvetli tılsımlar ve Güvenlik Büyücüleri tarafından korunan bölgede ağırlandı. Varlıkları, güvenlik kordonuna alınmış alanın etrafında hepsi de kahramanlarını göz ucuyla da olsa görmek isteyen kişilerden oluşan büyük kalabalıkların toplanmasına neden oldu. Bugün saat 15'te, Potter iki küçük oğlunu gürültülü çığlıklar eşliğinde oyuncuların yerleşkesine götürüp Bulgar Arayıcı Viktor Krum'la tanıştırdığında dileklerine kavuştular.

34'üne girmek üzere olan ünlü Seherbaz'ın siyah saçlarına birkaç gri tel düşmüş olmasına rağmen, kimilerine göre on iki yaşındaki tarzdan yoksun bir çocuğa daha çok yakışacak o karakteristik yuvarlak çerçeveli gözlüklerini takmaya devam ediyor. Şimşek biçimli ünlü yara izinin bir arkadaşı var; Potter sağ elmacık kemiğinin üzerinde çirkin bir kesik taşıyor. Bu yaranın nasıl oluştuğuna dair bilgi talep ettiğimizde, Sihir Bakanlığı'nın her zamanki yanıtıyla karşılaştık: "Size daha evvel 541 kez söylediğimiz gibi, Seherbaz Bürosu'nun çok gizli işleri hakkında yorum yapmıyoruz Bayan Skeeter." Peki ne saklıyorlar? Seçilmiş Kişi bir gün hepimize patlayacak, bizi yeni bir terör ve kargaşa çağına sürükleyecek yeni gizemlere mi bulaştı?